Wednesday, September 3, 2008

KADININ İNTİKAMI

şiirin en karın ağrıtan kısmı sonudur bir türlü bitti ve gidiyorum diyemez
yani şiir cinsel bi ilşki gibidir okuyucuyla kurduğun...
ve sonunda orgazm olmayı bekler gibi coşku ya da bitiş çizgisi arar okuyucu
kimsenin dokunmadığı yerlerine dokunmalı şair sözcükleriyle insanın.
zor bir kadın olmalı şiir kendini hemen ele vermeyen.ya da bir arkadaşım cemin dediği gibi çapkın bir erkek gibi olmalı
buna karşın teomanın lafı geldi aklıma
çok kadın hiç kadındır,yalnızlıktır sonu diyordu..
doğru mu sence diyordu arkadaşım
erkeklerin poligamiden aldığı keyfe bağlıydı bana göre.
tek eşlilik ise teokrasi gibiydi nasıl ki teokratik bir toplum dini temellere göre yönetiliyorsa tek eşli insanlar da özgürlüklerini tanrılaştırdığı insanın mutlak inancına teslim ediyor
herşey o karşındaki kişinin insiyatifine kalıyor
kendini reddetmiş oluyorsun
çok eşliliğe gelindiğindeyse erkeklerin hem dört kadın alma hem de boşol diyerek onları boşama hakkının gerekçesi , rahmi olan ve doğurabilen kadından alacağı intikam olmalıydı.erkeklerin bu konudaki kıskançlığını sevgili ferhan şensoy dile getirmişti ilk kez.
demokrasideyse yasal olmasa da pratikte, eşitliğin yanlış algılanmasına bağlı olarak intikam karşılıklı alınabiliyor.kadının intikamı, tansu çillerin sloganı haline gelen ya olacak ya olacak kararlılığıyla pekişirse erkeklerin vay haline:) kadınların bu kararlılığı,bitiş çizgisinin garantisini önceden hissettirdiği için şiirin lezzeti intikamın önüne geçiyor...

No comments: