ÇARKIN DİŞLERİ

bazı soruların insanların kafasını meşgul ettiği anlar olur.Allah bazı kullarını cok severken diğer kullarına gerken ihtimamı bunu haketmedikleri için göstermiyor mu derler ve iç huzuru bozan bir isyan sözkonusu olur.bir gecekondu mahallesinde hastalıklarla boğuşarak dededen kalma üç kuruş maaşla geçinen bir insan hiç şüphesiz üstün adaletiyle bilinen Allah tarafından fakirlikle imtihan edildiğini bilse eşref-i mahluk yani yaratılanların en şereflisi olduğunun bilincine vararak vesveseden vazgeçer.toplumda bir dengesizliğin hükümsürdüğünü hissettiğimizde aklımıza şunu getirmeliyiz:bir antilop neşeyle ormanda gezinirken bir leoparın sabah kahvaltısı olacağını düşünemez.farkına vardığındaysa artık geçtir.peki antilop bu acı sonu hakedecek nasıl bir günah işlemiştir ki?yoo hayır bu kimsenin suçu değildir.çünkü leoparın dişleri aslında gerçekte görünen şeklinin dışında bir vazife görür.o aslında düzeni oluşturan çarkın dişleridir.bu dişlerden biri olmazsa,bahsettiğimiz yemin succeeder'ları yani varisleri gittikçe çoğalır ve bu da besin zincirinde onun kendi alt grubundaki bir başka canlı türünün neslinin yok olması anlamına gelir.demek ki her dengesizliğin içinde gizli bir denge yatmaktadır.tarla faresi çekirgeyi yer.tarla faresini yılan,yılanı gökte uçan kartal yer.kartalı da yiyecek başka bir canlı bulunur elbet.güçlünün güçsüzü ezdiği bir dünyada nedense ezilen toplumlardan devrimciler çıkar.bir bardak düşünün.içide çay var.ve içindeki çay taneleri bardağın dibinde dağınık halde bulunur.ta ki bir kaşık gelip onu karıştırana kadar.bununla tek bir yöne karıştırırsınız çayı ve dipte tam ortada nokta şeklinde bir tortu yığını birikir.activator gerekir harekete geçmek için.ve yine activator gerekir hareketi durdurmak için.Konuşmasına Atatürk'ten örnek verenler solcu dinsiz kabul ediliyor bu ülkede nedense.ama ben şimdi hem Atatürkçü hem inançlı hem milliyetçi hem demokratik bir genç olduğumu söylersem kim aksini iddia edebilir?politika çok konuşup hiçbirşey anlatmamaktır...